C. YAZIM (İMLA) KURALLARI
a. Büyük harflerin yazımıyla ilgili bazı kurallar:
* Belli bir tarih bildiren ay, gün adları büyük harfle başlar.
23 Ekim 1923 Cuma günü
* Ay ve gün adları yanlarında sayı olmadan kullanıldıklarında küçük harfle başlayarak yazılır.
Bu yıl şubat ve mart ayları çok soğuk geçti.
* Kişi adlarından önce ve sonra gelen saygı sözleri, unvanlar ve meslek adları büyük harfle başlar.
Cumhurbaşkanı Mustafa Kemal Atatürk, Sayın Ali Kaya, Ahmet Bey, Dursun Efendi, Doktor Behcet Uz, Mareşal Fevzi Çakmak, Prof. Dr. Talât Tekin, Deli İbrahim, Avcı Mehmet Paşa vb.
* Akrabalık bildiren sözcükler başa gelmediği sürece büyük harfle başlamaz:
Zeynep teyze, Ahmetday, Dayı Ahmet, Baba Kemal
* Millet, kavim, boy, oymak, din, mezhep isimleri ve bunlara mensup olanlara verilen isimler büyük harfle başlar:
Türk, Türkler, Yunan, Alman, Arap...
Oğuz, Kazak, Tatar, Özbek, Tacik...
Müslüman, Musevî, Hıristiyan...
Müslümanlık, İslâm, Musevîlik, Hıristiyanlık...
Şiilik, Budizm, Malikîlik, Hanefîlik...
Hanefî, Şafiî, Alevî, Budist, Katolik...
* Dil ve lehçe isimleri büyük harfle başlar:
Türkçe, Farsça, Fransızca, Macarca, Fince...
* Yön bildiren kelimeler bir bölge veya ülke adından önce gelirse büyük, sonra gelirse küçük yazılır.
Kuzey Kıbrıs’a tatile gittik.
Kıbrıs’ın kuzeyine tatile gittik.
Doğu Anadolu’nun coğrafyası...
Anadolu’nun doğusundaki dağlar...
* Gezegen ve yıldız adları büyük harfle başlar. Ancak dünya, güneş ve ay kelimeleri terim olarak kullanılıyorsa özel isim olduğu için büyük; diğer anlamlarında kullanılıyorsa cins ismi olduğu için küçük harfle başlar:
Ay’ın yakından çekilmiş fotoğrafları insanlığı pek şaşırtmıştı.
Şair sevgilisinin yüzünü aya benzetir.
Yazın Güneş ışınları Dünya’ya dik olarak gelir.
Sabahtan beri dünya kadar yer dolaştık.
b. Sayıların yazımıyla ilgili bazı kurallar:
* Sayılar rakamla da yazıyla da yazılabilir. Bununla ilgili kesin bir kural olmamakla beraber uygulamada edebî karakter gösteren sayılar yazıyla yazılır.
Otuz beş yaş şiirini çok severim.
İki hafta sonra mahalleden taşınacağız.
* Buna karşılık ölçü ve istatistiksel veri ifade eden sayılar rakamla yazılır.
100 lira, 15 kilogram, 20 metre, 150 kilometre
* Saat ve dakikalar metin içinde yazıyla da yazılabilir.
On ikiye beş kala, beşe çeyrek kala, yediyi on üç geçe vb.
* Sıra sayıları rakamla da yazıyla da yazılabilir. Rakamla yazıldığında, rakamdan sonra nokta konur veya rakamdan sonra kesme işareti konularak ek yazıyla yazılır.
3. gün, 5. sıra, 6. madde; 3’üncü gün, 5’inci sıra, 6’ıncı madde vb.
* Üleştirme sayıları yazıyla gösterilir.
İkişer, üçer, onar, beşer beşer, ikişer ikişer vb.
* Birden fazla sözcükten oluşan sayılar ayrı yazılır.
Bir yıl üç yüz altmış beş gündür.
saat dokuzu beş geçe vb.
c. Ek olan -ki ile bağlaç olan “ki”nin yazımı:
* Türkçede ek olan -ki kendisinden önce gelen sözcüğe bitişik yazılır.
Sınıftaki çocuk / elindeki kitap = Sıfat yapan “-ki” eki
Elindekini masaya bıraktı.= İlgi zamiri olan “-ki” eki
* Bağlaç olan “ki” bağımsız bir sözcük olarak daima ayrı yazılır.
Soğuk su içme ki hasta olmayasın.
Bir de baktım ki kimse kalmamış.
Ben yorulmadım ki.
d. Ek olan -de ile bağlaç olan “de”nin yazımı :
* Türkçede ek olan -de kendisinden önce gelen sözcüğe bitişik yazılır.
Elinde mavi bir çanta vardı.
Etrafında kimse yoktu.
Ne ben senin köyünde edebilirim, ne sen benim obamda.
* Ek olan -de, bağlı olduğu sözcüğün son hecesine ünsüz benzeşmesi bakımından uyar.
-de / -da ekleri -te / -ta’ya dönüşür.
Sokakta yalnız yürüyordu.
Aradıklarını bu kitapta bulabilirsin.
* Cümle içinde dahi anlamına gelen “de, da” bağlacı bağımsız bir sözcük olarak ayrı yazılır.
Gel Osman’ım, otur da yemek ye.
Zeynep akıl etti de başına bir kova su döktü.
e. Birleşik sözcüklerin yazımı ile ilgili bazı kurallar :
Türkçede birleşik sözcükler genelde şu yollarla oluşturulur:
1. İki sözcüğün araya ek alamayacak biçimde birleşmesiyle oluşurlar:
Açıkgöz - Hanımeli
2. En az birisinin gerçek anlamının dışında kullanılmasıyla oluşurlar:
ateşböceği, yerelması, adamotu vb.
3. Ses aşınmasıyla (ünlü düşmesiyle) oluşurlar:
cuma-ertesi cumartesi
kahve-altı kahvaltı
pazar-ertesi pazartesi vb.
Birleşik Sözcüklerin Yazımı:
Birleşik sözcüklerin bir kısmı bitişik bir kısmı da ayrı yazılır.
A. Bitişik yazılan birleşik sözcükler
1. Ses düşmesine (aşınmasına) uğrayan birleşik sözcükler
bitişik yazılır.
kahve-altı > kahvaltı
pazar-ertesi > pazartesi
sütlü-aş > sütlaç
ne asıl > nasıl
kayın-ana > kaynana vb.
azletmek, emretmek, hükmolunmak, nakletmek vb.
2. Birleşme sırasında benzetme yoluyla anlam değişmesine uğrayan birleşik sözcükler bitişik yazılır.
aslanağı (bitki), gelinparmağı (üzüm), aslanpençesi (bitki), kuşburnu (bitki), deveboynu (boru), itdirseği (arpacık), kızılkanat (balık) vb.
3. Birleşik fiiller bitişik yazılır
düşünebilmek, yapabilmek, uyuyakalmak, gidedurmak, çıkagelmek, uçuvermek vb.
4. Ev, ocak ve yurt kelimeleriyle kurulan birleşik kelimeler ayrı yazılır:
Bakım evi, aş evi, radyo evi, sağlık ocağı, öğrenci yurdu...
B. Ayrı yazılan birleşik sözcükler
1. Etmek, olmak, vb. yardımcı fiillerle kurulan birleşik fiillerde, isim herhangi bir ses düşmesine uğramazsa bu tür birleşik fiiller ayrı yazılır.
arz etmek, alay etmek, not etmek söz etmek, yok olmak, ilan
etmek vb.
2. Birleşme sırasında anlam değişikliği olmayanlar ayrı yazılır.
ada balığı, kırlangıç balığı, iskele kuşu, Ankara keçisi, ardıç otu, sakız ağacı, ateş çiçeği, kuş üzümü, çavuş üzümü, kuru fasulye vb.
3. Sıfat tamlaması yapısındaki birleşik sözcükler ayrı yazılır.
akar amber, çalar saat, döner ayna, döner kapı, yatar koltuk, çıkmaz sokak, yazar kasa, görünmez kaza vb.
Not: Birleşik sözcükler ile ayrı yazılan birleşik sözcükler için Türk Dil Kurumu yayınlarından Yazım Kılavuzu’na bakınız.
f. Kısaltmaların yazımı :
* Kısaltmalardan sonra gelen çekim ekleri kesme ile ayrılır. Ekler son harfin okunuşuna göre belirlenir; kelimenin uzun şeklinin okunuşuna göre değil:
MEB’e, TBMM’nin, TCDD’ne değil TCCD’ye, İTÜ’nden değil İTÜ’den