o gün sana
iki ırmağın kalbi olan bir yerden sarılmak istemiştim aslında
iki yanağına dökülen
iki siyah perçeminden öpmek istemiştim kısaca
biliyorum
insan sesiyle de sarılabilir birisine
yüzüme atılan bir tokat kadar berrak
ve de gerçeksin
ki
evet çok haklısın
evet çok haklısın
yüz yıldır tozlu raflarda bekleyen
bir hicaz türkü kadar uzağım ben kendime
gövdemi ikiye bölen o söz olmasa
bu gün bütün koyaklardan zıplayarak
mavi bir atlasın en derin yerine dalabilirdim
mavi bir atlasın en derin yerine dalabilirdim
ya da uçabilirdim
babilden umman denizine kadar
şaşkınlığımı mazur gör olur mu
ya da aceleciliğimi
inan herkesten daha iyi biliyorum bunu
mutlu bir gün
mutlu bir ömür
ve de mutlu bir ölüm mümkün
bunu sen de iyi biliyorsun