en uzun sokağındayım telaşenin
gittikçe gençleşmiyor hiç kimse
mazi sadece "kalbimde yara" değil
prangadır ruhu incitip duran
bknz:
kalmışın kıymeti yok gitmişten
bildiğim bütün yokuşları yürüdüm ben
rüzgarlar yedim
çocukluğumun sabahlarında duruldum
yine de inanmadım kendi anlattıklarıma
bknz:
dünya koca bir aldanış
kuşkusu yok zamanın hiç bir şeyden
Unutuş bazen uzun bir yankıdır sadece
hatırlamak ise büyük eza
mesela bütün çöller bir dağ ile başlar
bütün koşmalar bir durmak ile
bknz:
bütün çöller unutuşun yankısını taşımakta
gitmelerin hiç bir kuytusu yok
zamanla öğreniliyor işte
gölgem kendime yetmiyor
bir kar yağışında unutuvermişim söylediğim şarkıyı
hikayeler uydurmak niye
açılmıyor bu kapı o sokağa
bu yüzden herkesin sesi kendine ağıt
çıktığım bütün maceralar yarım kalıyor yine
bknz:
fırtınanın kapattığı yollar
bknz:
yolun yok kendine faydası
bknz:
yollar da eskir gitmeden
Her şey eksiktir geçmişe dair
bağrına taş basıp durur orda günlerin öğleden sonraları
mesela
kırk kere sabah oldu gece bitmeden
kırk kere uyandım hiçbir şeye
bknz:
hayat gerçekten tuhaf
beni bıraktığınız yerdeyim
gidemediğim yılların yükü sırtımda hâlâ
bknz:
durmanın telaşındayım