-->

  • Göl Çocukları (İbrahim Örs) Kitabının Özeti, Konusu, Tahlili


    Kitabın Adı : Göl Çocukları

    Kitabın Yazarı : İbrahim Örs

    Kitap Hakkında Bilgi :

    Duygu ve Selçuk, Gölüstü kasabasının mutlu çocuklarından sadece ikisi. Çok iyi arkadaşlar. En çok sevdikleri şey göl kenarına gidip dürbünle gölün uzak noktalarını izlemek. Bir gün yine dürbünle gölü seyrederken, kasabalarında kamp yapan bir turistin, gölün ortasında garip bir şeyler yaptığını görürler. Adam sanki gölün ortasında bir yere, orayı tekrar bulmak için işaret dubası bırakmıştır. Bu olayı gördükten sonra gazetede, kasabalarının tarihi eserler anlamında zengin bir bölge olduğunu okurlar. Ve şüphelenmeye başlarlar. Başta kimse onlara inanmaz ama turistin gitgide tuhaflaşan hareketleri tüm kasaba halkını, Duygu ve Selçuk öncülüğünde bir araştırma yapmaya iter. Duygu ile Selçuk’un bu konudaki en büyük yardımcıları ise, çok sevdikleri köpekleri olacaktır. Göl Çocukları ile maceraya hazır mısın?.

    Kitabın Özeti :

    Köyün çocukları gölün kenarında köpek yarışı yapmaktadır. Herkes bu gelenekselleşmiş yarışı heyecanla takip etmektedir. Köpeklerden hangisi gölde en hızlı yüzerse o köpeğin sahibi ödüllendirilecektir. Okula gitmeyen ve okulu tatil olan çocuklar için bu yarış en güzel eğlencelerden biridir. Köpeklerin içinde en hızlı olanı Arap'tır. Arap, Selçuk'un köpeğidir. Selçuk heyecanla yarışın sonucunu beklemektedir. Bu arada garip bir şey olur. Bir otomobil yanlarında durur. İçinden 50 yaşlarında, mavi gözlü, sarışın bir adam çıkar. Konuşmasından bu adamın yabancı olduğunu anlaşılır. Zar zor Türkçe konuşan Alman olan bu adamın adı Kurt Goldman'dır Türkiye'yi çok sevdiği için geldiğini ve bir süre köylerinde misafir olmak istediğini söyler. Misafirperver köylüler onun rahat etmesi için bütün şartları oluşturacaklarını söylerler. Bu arada köpeklerin yarışı bitmek üzeredir. Heyecan doruktadır. Kurt Goldman, bu hoş yarışı çok sever ve ilk üçe para ödülü vereceğini söyler. Yarışın sonunda Arap birinci olmuştur. Para ödülünü kazanan üç çocuk da ödüllerini köylerinde Ortaokul Yaptırma Derneğine bağışladıklarını söylerler.

    Selçuk ve ailesi babanın yaptığı kulübeden farksız, küçük bir evde yaşamaktadır. Selçuk'un annesi tarlada uğraşırken babası da ırgatlık yapmaktadır. Selçuk'un iki tane de küçük kardeşi vardır. Annesi de babası da Selçuk'u okutmayı çok istemektedir. Fakat köyde ortaokul yoktur. Şehirde de çocuk okutmak onlar için oldukça zor görünmektedir. Selçuk'un arkadaşı Duygu da aynı dertten mustariptir. Fakat Duygunun ailesi daha varlıklı olduğu için çocuklarını en yakın şehirde okutma imkânına sahiptir. Selçuk bunları düşünüp üzülmektedir.

    Tatile yeni girmişlerdir. Köyün ileri gelenleri çocukların bu ihtiyaçlarını bildikleri için Ortaokul Yaptırma Derneği adında bir dernek kurmuşlardır. Fakat fakir köylülerden toplanabilen para çok azdır. Para bir yana, kadro da verilmediğinden öğretmen de yoktur. Tüm şartlar olumsuz görünmektedir.

    Köylerine gelen Kurt Goldman da çocuklara bu konuda yardım ediyor gibi görünmektedir. Kendince bir miktar para yardımında bulunmuş, Almanya'ya döndüğünde de daha fazla göndermeye çalışacağını söylemiştir. Goldman'ın bu samimiyeti köylülerin ona ısınmasını sağlamıştır.

    Göl, kasabanın hayat kaynağıdır. Balıkçı kayıklarının yanı sıra her zamankinden farklı olarak Goldman'ın da botu gölde salınmaktadır. Goldman her gün göle gelip bir şeylerle meşgul olmaktadır. Herkes onun gezdiğini düşünmektedir. Bu durum, Selçuk ile Duygunun dikkatini çeker. Selçuk ve Duygu, Goldman'ın ne yaptığını görmek için göle gitmeye karar verirler. Kayıkla tehlikeyi göze alarak göle açılmaya başlar. Goldman'a çok yaklaşmışlardır. Fakat adam ortalarda görünmemektedir. Yalnız botu vardır. Daha sonra Goldman'ın 'balık adam' gibi dalmakta olduğunu fark ederler. Goldman'a yaklaşacakları sırada ani bir fırtına çıkar. İkisi de çok korkmuştur. Fırtına kayığın dengesini tamamen bozmuştur. Yağmur sandalı sularla doldurmuştur. Selçuk yüzme bildiği için daha dayanıklıdır; ama Duygu boğulmak üzeredir. Selçuk feryat etmeye başlar. Goldman imdatlarına cevap verir. Onları kurtararak kıyıya götürür. Köyde bu olayı duyan herkes Goldman'ı bir kahraman gibi alkışlar, onun bu hareketi müthiş takdir görür.

    Aradan birkaç gün geçer. Duygu ve Selçuk oyun oynadıktan sonra dinlenmek için otururlar. Bir gazete bulurlar ve okumaya başlarlar. Gazetedeki bir haber dikkatlerini çeker: "Göller Altında Uygarlık Var!" Haberde Anadolu'daki pek çok gölün altında değerli tarih kalıntıların olabileceği yazılıdır.

    Selçuk ve Duygu bu haberi okuyunca kuşkulanmaya başlarlar. Acaba onların gölünde de tarih kalıntılar olabilir mi? Kurt Goldman bunun için gelmiş olabilir mi? Gibi sorular takılır akıllarına. Eğer Kurt Goldman bunun için gelmişse o bir tarihî eser kaçakçısıdır ve kendi ülkelerinde tarih eserleri Almanya'ya kaçıracaktır! Duygu ve Selçuk meraklarına yenik düşüp Goldman'ın çadırını aramaya başlarlar. Gölde olan adamın çadırında garip hiçbir şey çıkmaz. Kurt Goldman çadırına geldiğinde çadırın karıştırıldığını anlar. Hırsız girdiğini düşünür ve muhtara şikâyet eder. Bir süre sonra jandarmanın incelemesiyle çadıra girenlerin Duygu ve Selçuk olduğu ortaya çıkar. Çocuklar muhtara ve babalarına neden böyle bir şey yaptıklarını anlatırlar. Muhtar turistin bir su altı bilgini olduğunu ve ona güvenmeleri gerektiğini söyler.

    Aradan bir hafta geçmiştir. Bu arada Selçuk ve Duygu hâlâ tatmin olmamıştır. Buldukları bir dürbünle Goldman'ı izlemeye başlarlar. İki gün izlerler. Fakat üçüncü gün garip bir şey olur. Her günkünden farklı olarak Goldman bir şey bulmuş gibi öğle saatlerinde gölü terk ederek çadırına gider. Gölün ortasında Goldman bir cisim bırakmıştır. Bu cismin ne olduğunu merak ederler. Cisime yaklaştıklarında cisimin bir tahta parçası olduğu görürler. Fakat tam o sırada Goldman'ın kendilerine doğru heyecanla yaklaştığına şahit olurlar. Goldman onları hafifçe paylar. Birlikte dönerlerken Arap göle düşer ve hızla yüzmeye başlar. Onu bırakıp geri dönerler.

    Selçuk'la Duygu gördüklerini Muhtara anlatmaya giderler. Bu arada Arap, Selçuk'un alamadığı tahta parçasını almak için denizde çırpınmaktadır. Tahtanın bağlı olduğu cismi büyük bir gayretle kıyıya yüzerek taşımaya çalışır. Sonunda muhtar ve köyün ileri gelenleri Selçuk ve Duyguya kulak verip göle giderler. Arap'ın büyük bir gayretle getirdiği tahtanın ucundaki cisme baktıklarında çok şaşırırlar. Çünkü bu bir heykeldir! Kurt Goldman'ın bir tarihî eser kaçakçısı olduğu anlaşılmıştır. Onu cezalandırmak için yetkililer gelir. Kurt Goldman'ın götürmek istediği heykel Hz. İsa'dan 1500-2000 yıl önce Hititler tarafından yapılmış bir heykeldir. Vali durumu öğrenince ödül olarak köye ortaokul yapılmasını ve kadro verilmesini emreder.

    Göl Çocukları (İbrahim Örs) Kitap Sınavı Yazılı Test Soruları ve Cevap Anahtarı için tıklayınız...
  • YOUTUBE KANALIMI ZİYARET EDİN

    Youtube'da seslendirdiğim şiirleri paylaşıyorum. Youtube kanalıma da abone olursanız sevirim.

    Video Of Day

    ADRES

    Kağıthane/İstanbul

    EMAIL

    omersalihgul@gmail.com
    omersalihgul@hotmail.com