Kitabın Adı : Panorama
Kitabın Yazarı : Yakup Kadri Karaosmanoğlu
Kitabın Özeti :
Türkiye’nin üzerine bir gölge düşmüş, karanlık kasvetli bir hava çökmüştür. Tüm herkes bunun farkındadır. Bir felaket hissi vardır. Bu arada 2. Dünya Savaşı dedikoduları çıkmıştır.
Türkiye’de her fikirden ve karakterden insan vardır.
Servet Bey, Banka İdare Meclis reisidir. Kızı Sevim, oğlu Nedim ve karısı ile beraber oldukça ileri bir standartlarda bir yaşam sürmektedir.
Halil Remzi Bey, Neşet Sabit gibi bir mebustur. Halil Remzi İnkîlap taraftarı, Atatürk’ü bizzat tanıyan dürüst bir politikacıdır. Meclisin donuklaşmasını ve havadaki değişimleri anlayamaz. İnklâp hareketleri 10 yaşındadır.
İnkılâp taraftarlarından başka, ona karşı olanlar da mevcuttur. Tahincizade Hacı Emin Efendi bunlardanbir tanesidir. Fes yasakalandıktansonra evinden hiç dışarı çıkmamıştır.
İnkılâp hareketleri, bir modernleşme olayı olarak ele alınmasına rağmen bu modernleşmeyi yalnız yüzeysel bir şekilde uygulayan insanlar da vardır. “Lüküs Vali” lâkaplı Vali İhsan Turan Bey Ankara’ya gelen mebuslara şatafatlı bir karşılama töreni yapar ve aşırı ilgisi mebusları da sıkar. Bu mebuslardan biri olan Halil Ramiz’e oradaki gençler belediyenin iyi çalışmadığını söyleyerek şikayet ederler. Halil Ramiz ve Neşet Sabit salında tam olarak karışmamalarına rağmen seçimlere şahitlik ederler. Halil Ramiz kurulan tuzağın farkında değildir. Bu sırada Halil Ramiz, kasabasına iki köy arasındaki bir mera olayı için gönderilir. Bu olay Yanyalı Fazlı Bey olayı olarak da bilinir. Atikler Köyü’nün elinden meraları alınmaya çalışılır.
İstanbul’da iki sokak çocuğu; Pertev ve Ziver beraber düşüp kalkıyorlardır. Birgün Ziver bir çakı çalar, yakalanıp karakola götürülürler. Karakoldaki komiser Hamdi Bey onları bir gün karakolda tutar. Hamdi Bey de üç kere evlenmiş, üç karısı da ölmüş ve dadısıyla yaşayan bir insandır.
Servet Bey’in kızı Sevim plajdan eve dönerken bindiği taksinin şöförü tarafından tecavüze uğrar.
Dürüst bir memur olan Osman Nuri Bey, karısı Seniye Hanım, hukukta okuyan ama daha sonra gazetecilik yapacak olan oğlu Fuat Bey ve kızı Semra ile birlikte zor bir hayat yaşar. Osman Nuri Bey kirli işleri bilmediği ve çok namuslu olduğu için yükselemiyor, işten atılıyor, evi elinden alınıyor ve en sonunda vapurdan atlayarak intihar ediyor.
Diyarbakır’da görev yapan felsefe hocası Ahmet Nazmi ile İzmir’de Dış Ticaret Ofisi Müdürü Cahit Halit iki yakın dostturlar ve sürekli mektuplaşırlar. Bunlar fikir ve tartışma mektuplarıdır. Bu mektuplarda; inkılâp olayını, halkın durumunu, yöntemlerin yanlışlığını, Lâiklik, Devletçilik ilkelerinin anlamlarını, Kemalizm’in temelini, asıl anlamını ve bunun gibi birçok kavramı ve olayı tartışırlar.
Halil Ramiz Ankara’ya döner. Gazetelerin bomboş olmasını, meclisin durgun havasını eleştirir. Partiye gittiğinde Genel Sekreter O’nu çağırır ve bir belediye seçimine karışmakla suçlar. Halil Ramiz kendini temize çıkaramaz.
Servet Bey’in kızının başına gelenler dedikodu konusu olmuştur.
Müteahhit Sırrı Bey heryerdeki resmi ve özel yapı müteahhitliğine burnunu sokup altından kalkamayacağı ihalelere girmiştir. Ona bazı işlerde yardımcı olan Mühendis Ragıp Bey ile konuşurlar.
Halil Ramiz gözden düşmüştür. Eski arkadaşları onu görmezlikden gelir. Neşet Sabit bir bakanlık kapabilmek için herşeyi yapabilecek durumdadır ve arkadaşının suçsuz olduğunu bildiği halde sesini çıkarmaz. Halil Ramiz parti divanı toplantısı yapılmasını ve kendini temize çıkarmayı ister. Ama “Söz hürriyeti hakkının kullanılması da birtakım bürokratik kayıtlara ve şartlara tabidir” bunu da bilir.
İnkılâp aleytarı Hacı Emin Efendi oğulları Nuri ve Tahir Beyler ile beraber yaşamaktadır. Kurban Bayramı gelmiştir ve kurban kesimini bizzat Hacı Emin Efendi yapar. Hacı Emin Efendi evden dışarı çıkmadığı için evdeki karısına, gelinlerine ve beslemeleri Fatma’ya türlü huysuzluklar yapar.
Doktor Namık Ahmet, Halil Ramiz’in karıştığı ileri sürülen belediye seçmilerinde seçilen ama olaylar yüzünden kötü duruma düşen ve başkanlığı reddedilen doktordur. Yanında Gertrude adında Alman bir bayan hemşire çalışmaktadır. Namık Ahmet ço sıkıntılı ve gergindir. Bu sıkıntılar iş yaşamına yansımaktadır. Namık Ahmet hakkında türlü dedikodular çıkarılır.
İntihar eden Osman Bey’in oğlu Fuat Bey gittikçe ailesinden uzaklaşır. Zor şartlar onu da zorlar. Devletten iş aramayıp asın dünyasına girer. Fuat’ın evinin arkasındaki alanda bir kız çocuğu ile Pertev ve Ziver kavga ederler, Fuat onları ayırır.
Komiser Hamdi Bey yeniden evlenir. Bu dördüncü evliliğidir.
Müteahhit Sırrı Bey, Servet Bey ve ailesine yemek verir. Ragıp Bey de oradadır. Servet Bey son anda gelmekten vazgeçer, karısı ve çocuklarını yollar. Ragıp Bey gittikçe Sevim’e daha çok ilgi gösterir.
Cahit Halit ve Ahmet Nazmi mektuplaşmaya devam ederler. Fikirlerin müdaafası keyfiyetinin ancak şahısların müdaafası şartına bağlanıp kalmasını, yurtdışında yüksek eğitimler görüp gelen genç beyinlerin yurda geldiklerinde hizmet verecekleri alanlarda kendilerine yer bulamamalarını eleştirirler.
Muavim Niyazi Bey otuz yıllık memurluk hayatını çileyle, haksızlıkla, ezilmelerle geçirmiştir. Bir kooperatife yıllardır biriktirdiği parayı yatırır. Kooperatif Servet Bey’indir ve fos çıkar. Sırrı Bey iflas eder, bankaya çok fazla borcu vardır, Servet Bey onu korumaz, alacaklıları ve banka onu sıkıştırmaya başlar.
Servet Bey’in karısı, oğlu, kızı ve Ragıp dört aydır yurtdışındadırlar.
Emeti Nine’nin oğulları ve kocası savaşta şehit düşmüşlerdir. Gelini iki çocuğunu bırakarak kaçmıştır. Çocuklar büyüyünce ninelerine bakarlar. Köylerinde bir mera davası vardır. Atikler Köyü ile Kozaklar köyü arasındaki bu mera davasına Atikler Köyü adına Avukat Kenan Bey bakar. Dava kaybedilir, Kenan Bey ortadan kaybolur. Kozak Çiftliği’nin sahibi Yanyalı Fazlı Bey’dir.
Halil Ramiz’le Doktor Namık Ahmet bir araya gelirler. İkisinin ortak özelliği iftiraya uğramalarıdır. Neşet Sabit’in gerçek karakterinin farkına varırlar.
Hamdi Bey’in ruhsal sorunları vardır. Son karısı bunu ve diğer üç karısını gıdıklayarak öldürdüğünü farkeder.
Fuat Bey, Yol Gazetesi’nde çevirmen olarak çalışmaya başlar. Orda çalışan Sırp çevirmeni ile Fuat Bey arasında Türkiye’nin durumu ile ilgili konuşmalar başlar. Fuat Bey bu konuşmalardan sonra eve giderken peşine birinin takıldığını farkeder. Karşısına Pertev’in çıkmasını ister çünkü onla samimiyetleri ilerlemiştir.
Artık, İstanbul liselerinden birinde felsefe hocası olan Ahmet Nazmi ile Cahit Halit mektuplara devam ederler.
Kitabın Kahramanları, Kişileri :
Servet Bey: Banka İdare Meclis Reisi’dir.
Halil Ramiz Bey: Mebus, inkılâp taraftarı bir kişiliğe sahip.
Tahincizde Hacı Emin Efendi: İnkılâp karşıtı bir kişiliğe sahip, fes yasaklandıktan sonra evden dışarı çıkmaz.
Vali İhsan Turan Bey: Lüküs vali lakaplı Ankara’dan gelen vali.
Avukat Kenan Bey: Meraları elinden alınmak istenen Atikler Köyü’nün avukatı.
Pertev ve Ziver: İki sokak çocuğu, beraber düşüp kalkıyorlar.
Komiser Hamdi Bey: Üç karısı da ölmüş, dadısıyla yaşıyor.
Sevim: Servet Bey’in kızı, plajdan dönerken taksi şöförü tarafından tecavüze uğruyor.
Osman Nuri Bey: Dürüst, namuslu, kirli işler yapmayan bir memur.
Fuat Bey: Osman Nuri Bey’in oğlu, hukuk okuyor, babası intihar ettikten sonra sorunlar yaşıyor.
Ahmet Nazmi: Felsefe hocası.