Kitabın Adı : Çocuk Kalbi
Kitabın Yazarı : Edmondo De Amicis
Kitap Hakkında Bilgi :
Çocuk Kalbi, İtalya'nın yetiştirdiği en büyük yazar ve eğitimcilerden Edmondo de Amicis'in başyapıtıdır. Tüm dünya dillerine çevrilen ve her dilde yüzlerce kez basılan bu eser, eğitimcilerce dünyanın en yararlı çocuk kitabı olarak kabul edilir. Eser 1886 yılında yayınlanmıştır.
Çocuk Kalbi'nde, Enrico adındaki bir öğrencinin okul ve toplum yaşamı, çocuklara özgü sıcak ve içtenlikli bir dille anlatılır. Enrico'nun günlüklerinden yola çıkılan eserde özveri, yardımlaşma, dürüstlük, iyilik ve vatan sevgisi gibi erdemlerin önemi vurgulanır.
De Amicis bu hem keyifli hem düşündürücü romanda, çocukları erdemli bireyler ve iyi vatandaşlar olarak ailelerine ve topluma kazandırmayı amaçlamıştır.
Sayısız film, radyo oyunu ve tiyatroya uyarlanan Çocuk Kalbi, çocuklar için Enrico ile birlikte hayatı tüm yönleriyle öğrenecekleri iyi bir dost; veli ve öğretmenler için de altın bir rehber niteliğini taşır.
Eser, İtalya da bir mahalle okulunda 3. sınıfı okuyan Enrico adlı bir çocuğun yazdığı günlüğüdür. Yeni bir sınıfa ve öğretmene kavuşan Enrico günlük tutmaya başlayarak yıl boyunca okuldaki anılarını ve başından geçenleri kaleme alır.
Enrico, sınıftaki her çocuğun farklı bir hikâyesi olduğunu, bazılarının ailesinin çok zengin, bazılarının ailesinin ise çok fakir olduğunu tespit etmiştir. Enrico gözlemlerini defterine yazdıkça sadece okulu ve okuldakileri değil hayatı da öğrenmeye başladığını anlar.
Kitabın Özeti :
Enrico, ikinci sınıftan üçüncü sınıfa geçmiştir. Okulun ilk günüdür. Enrico, ikinci sınıf öğretmeninden ayrılmak zorunda olduğu için çok üzgündür. Enrico eski öğretmenini özlemekte ve sürekli olarak eski öğretmenini ve onun o güler yüzünü hatırlayıp üzülmektedir. Yeni öğretmeniyle tanıştığında üzüntüsü azalır gibi olur. Yeni öğretmeni sık gülmeyen, hatta asık suratlı biri olsa da, yaramazlık yapan öğrencilerini tatlı bir dille uyarmakta, hiç kimseye bağırıp kızmamaktadır. Çok iyi kalpli bir adam olduğu anlaşılınca bütün öğrencileri onu çok sevmeye başlamıştır.
Enrico'nun yeni sınıfında zengin, fakir, kibar, kaba, utangaç, dışa dönük, içe dönük, girişken her türlü öğrenci vardır. Enrico sınıftaki arkadaşlarını gözlemlemekte ve onlar hakkında edindiği izlenimleri, onlar hakkında şahit olduğu olayları günlüğüne almaktadır. Nely zayıf ve çok güçsüz bir çocuktur. Votin ve Franti ona kötü davranmakta ama iyi kalpli Garrone onu kollamaktadır.
İlk gün okul müdürleri yanında bir çocukla çıkagelir. Yeni öğrenci İtalya'nın farklı bir eyaleti olan Calabria'dandır. Müdür bey yeni öğrenciyi kendileriyle aynı bölgeli olmadığı için dışlamamalarını, onunla da arkadaş olmalarını öğütler. Sınıfta hiç kimse ona kötü davranmamış, hatta herkes Calabrialıya küçük hediyeler vermiştir. Enrico çok mutludur.
Birgün Robetti adında bir çocuk okula giderken bir çocuğun atlı tramvay yolunda düştüğünü görmüş, çocuğu kurtarırken kendi ayağı atlı tramvayın altında kalmıştır. Bunu gören Enrico, Robetti’nin bu davranışını çok beğenmiş ve ona çok üzülmüştür.
Enrico'nun sınıflarında en çok sevdiği arkadaşı Garrone'dir. Garrone, okula iki yıl geç başlamış, iri bir çocuktur. Sınıfta fakir olduğu için diğerleri tarafından dışlanan Nelli'yi ve diğer yardıma ihtiyacı olan çocukları her zaman koruyup kollamakta, onlarla dalga geçilmesine engel olmaktadır. Bu nedenle de Enrico ona karşı hayranlıkla karışık bir sevgi duymaktadır.
Enrico'nun babası, Enrico'ya her ay birkaç arkadaşını eve davet etmesini ya da arkadaşlarıyla onların evinde vakit geçirmesini öğütlemiştir. İyi kalpli Enrico da sınıfında en çok sevdiği ve maddi durumlarının iyi olmadığını bildiği arkadaşlarını evine davet etmeyi çok sevmektedir. Bir gün birkaç arkadaşıyla beraber sınıflarının en yüce gönüllüsü olan Stardi'yi de evine davet eder. Stardi'nin babası alkolik ve işe yaramaz bir adamdır. Bir işe girip çalışmamakta, aynı zamanda içtiği zamanlarda Stardi'yi dövmektedir. Sınıfta herkes onunla babasından dayak yediği için dalga geçmektedir. Stardi yüzündeki izlere rağmen olanların birer kaza olduğunu iddia ederek babasına laf söyletmemektedir. Stardi, çok çalışıp sınıfta Derossi'den sonra ikinci olduğunda öğretmeni sarhoş babasına Stardi'yi övmüş, babası da o günden sonra çok duygulanarak artık düzgün bir adam olmaya karar vermiştir.
Stardi, Enrico'nun evine gittiğinde, Enrico'nun oyuncak lokomotifine hayran kalır. Babası daha önce ona hiç bu kadar güzel bir oyuncak almamıştır. Enrico da lokomotifi çok sevdiğini gördüğü arkadaşına oyuncağını hediye etmeye karar verir. Stardi çok mutlu olmuştur.
Yine günün birinde annesi ve kız kardeşi ile yoksul bir kadına çamaşır götüren Enrico kapıyı açan kadını ve içerideki sınıf arkadaşını görür. Enrıco bu çocuğun hayatı ile ilgilenince Crossi’nin babasının olmadığını bütün zorluklara rağmen karanlık odada dersini yapmaya çalıştığını, fark eder çok içlenir. Crossi’nin böyle bir halde derslerine çalışırken Votini ve Franti’nin tembel haylaz ve kendilerine beğenmiş olmalarına bir anlam veremez. Özellikle Votiin’nin hak etmediği bir saygı ve sevgi gördüğünü kendine pek çok imkan sunulduğu halde bunların hepsini kötüye kullandığını fark etmiştir.
Enriconun annesi Crossi ve ailesine para yardımında bulunmuş bu durum Enrıco’nun çok hoşuna gitmiştir. Enrıco arkadaşlarının tavırlarına bakarak ilerde ne olabilecekleri hakkında da tahminlerde bulunmaktadır.
Enrico, iyi kalpli bir çocuk olduğunu işte böyle olaylarda defalarca kanıtlamıştır. Annesi ve babası da onu çok sevmekte, zaman zaman yanlış davranışlarını gördüklerinde ona mektuplar yazarak onu uyarmaktadırlar. Enrico, bütün çocuklara örnek gösterilebilecek bir çocuk olma yolunda emin adımlarla ilerlemektedir. Kitabın sonlarına doğru Enrico annesine saygısızlık yapar. Bu olaya üzülen annesi ve babası Enrico’ya nasihatlerde bulunur.