-->

  • Film Fotoğrafçılığı Ölmedi: Giderek Dijitalleşen Bir Dünyada Analog Kamera Kullanmanın 8 Nedeni

    Bugünlerde fotoğrafçılıkta dijital baskın bir şekilde önde olabilir, ancak filmin etkisi günümüzde de kendisini korumaya devam ediyor. Film görünümünü taklit eden fotoğraf uygulaması filtrelerinden, eski örneklerine benzetilmek üzere tasarlanan yeni dijital kameralara, film genel olarak fotoğrafın estetiğini nasıl algıladığımızı etkilemeye devam ediyor.

    Fotoğraf: Lanty Zhang
    Özünde, bir film kamerası dijitalden çok farklı değildir. Ancak sizi kullanıcı dostu özelliklere boğmak yerine, temel özelliklere geri döndürür. Harika bir öğretim aracıdır çünkü yeni teknolojinin yardımı olmadan fotoğrafın tüm temel ögelerini sunar.

    Analog kullanmanın çok yönlü bir fotoğrafçı olmanıza yardımcı olacağını gösteren 8 neden:

    01. Eski kameraları toplamak eğlencelidir

    Kameraları bulmak, bulabileceğiniz çok çeşitli kameraların mevcudiyeti nedeniyle sıkıcı olmaktan uzaktır. Filmli kameralar, aşağı yukarı aynı görünen dijital muadillerinden farklı olarak, tasarımda büyük farklılıklar gösterir.

    Fotoğraf: Luca Bravo

    Bazı popüler türler, bas ve çek kameralar, tek mercek yansıtmalı (SLR) kameralar, çift objektifli refleks kameralar (twin-lens refleks), instant kameralar ve telemetreleri içerir. Her kamera türünün yapısı, optik sisteminden (bir görüntüyü vizörden aktarma yöntemi) ve kullandığı formattan (35 mm, orta format, büyük format) etkilenir.

    Fotoğraf: Mario Calvo
    Analog kameraları koleksiyonerler için daha çekici yapan şey, ucuz olmalarıdır. Artık yaygın olarak kullanılmadıkları için, çoğu ucuzluk mağazasında, bit pazarında ya da çevrimiçi mağazalarda çok uygun fiyatlarda bulunabiliyor. Eğer yeterince sabırlıysanız, birkaç yüz dolardan (hatta daha ucuza) en iyi, birinci sınıf filmli kameralarından bazılarını elde edebilirsiniz.

    Fotoğraf: Amador Loureiro
    Eski filmli kameraları toplamak, küçük bir tarihe sahip olmak gibidir. Brownies'ten (eski bir kamera türü) Polaroid'lere kadar her kamera size fotoğrafçılığın gelişimi hakkında biraz bilgi verecektir.

    Ve en iyi kısmı? Bu eski cihazların çoğunu bugün bile kullanabilirsiniz. Aynısını, çekmecenizde toz toplayan 5 yıllık bir dijital fotoğraf makinesi için söyleyemezsiniz.

    02. Analog kameralar fotoğrafların nasıl çekildiği konusunda fikir verir

    Fotoğraf: Alexander Andrews
    Eski bir filmli kameranın mekanizmalarını gözlemlemek, nasıl çalıştıklarını anlamanıza yardımcı olacaktır. Dijital kameralar çektiğiniz fotoğrafları göstermede iyi olabilir, ancak film kameralarının aksine bir sahnenin görüntüye nasıl dönüştüğünü gösteremezler. Analog kameralar mekanik parçalardan yapıldığından, nasıl çalıştıklarını gözlemlemek bir grup devre kartına bakmaktan daha kolaydır.

    Fotoğraf: Klaus Tan

    Eğer etrafta yatan eski bir filmli SLR'niz varsa, onunla denemeler yapın ve onun hareketli kısımlarını inceleyin. Kameranızın film kapağını açın ve film bölmesinin ortasındaki açıklığı bulun. Deklanşöre bastığınızda, örtücünün açılma ve kapanma sürelerinin doğrudan seçtiğiniz perde hızına karşılık geldiğini fark edersiniz. Diyafram halkasını çevirdiğinizde, deklanşöre bastığınızda kameraya ne kadar ışık gelmesine izin verdiğini de ilk elden görebilirsiniz.

    Fotoğraf: Patrick Fore

    Küçük denemenizin sonucu oldukça açık görünebilir, ancak deklanşöre bastığınızda kameranın içinde neler olup bittiğini göstermekte işinize yarayacaktır.

    03. Film fotoğrafçılığı sizi daha titiz olmaya zorlar

    Dijital kameralar bugünlerde çok kusursuz, yeni başlayanlar için bile hata yapmak neredeyse imkansız. Sadece otomatik moda ayarlayın, deklanşöre basın ve iyi pozlanmış bir elde edin. Kompozisyonla mücadele ediyorsanız, sizi yönlendirmesi için ekranınızdaki kılavuz çizgilerini bile etkinleştirebilirsiniz. Bunların, sizi tembel bir fotoğrafçıya dönüştürdüğünü anlayana kadar kullanmanız gereken mükemmel özellikler.

    Fotoğraf: Adrian
    Film fotoğrafçılığı sizi her zaman aktif kararlar vermeye zorlar. Tam manuel bir analog kamerada otomatik modu seçemezsiniz, bu nedenle cihazınızın her bir düğmesini ve ayarını nasıl kullanacağınızı öğrenmek zorunda kalırsınız.

    Fotoğraf: Mia Domenico
    Ayrıca, bir dijital kamera binlerce fotoğrafı tek bir hafıza kartında saklayabilse de, bir filmli kamerayla sadece 24 ya da 36 kare elde edersiniz, bu nedenle iyi bir çekim yapma umudunu tıklamak yerine, sınırlı sayıda kare sizi zorlar. Daha titiz olun ve çekmeden önce her çekimi inceleyin.

    Fotoğraf: Michelle Hollander

    04. Fotoğraflar geliştirmek çok tatmin edici bir deneyim olabilir

    Fotoğraf: Ryan Tauss

    Her fotoğrafçı karanlık bir odada en az bir kere çalışmayı deneyimlemek ister. Film kullanırken, kendi fotoğraflarınızı geliştirme ve fotoğrafın büyüsüne (ve bilimine) ilk elden tanık olma şansınız olur.

    Fotoğraf: Mathias Pastwa

    Karanlık oda fotoğraf düzenleme ve fotoğrafın zengin tarihi hakkında çok şey anlatır. Modern fotoğraf düzenleme programlarında sahip olduğunuz araçların çoğu karanlık odada ortaya çıktı. Örneğin, en sevdiğiniz dijital fotoğraf programınızda olduğu gibi, fotoğraflarınızın pozlama ve karşıtlık seviyelerini karanlık odada düzenleyebilir ya da fotoğraflarınızı kırpabilirsiniz. İsterseniz fotoğraflarınızda soldurma ve yakma işlemlerini (dodge ve burn) uygulayabilirsiniz. Tek fark fareyi kullanmak yerine, bunu kendi elinizle yapmanızdır.

    Fotoğraf: rpavich

    Karanlık odada çalışmak, fotoğraflarınızı geliştirmek için gösterdiğiniz çaba nedeniyle çok tatmin edici bir deneyimdir. Fotoğraflarınız yazıcıdan çıktığı için değil, siz kendiniz oluşturduğunuz için sizin için daha değerlidir. Fotoğrafınızın mükemmel çıktığını biliyorsunuz, çünkü bunu yapmak için gerekli bütün süreçleri uyguladınız.

    05. Film size ışık ve renkler hakkında çok şey öğretiyor

    Filmdeki farklı kimyasallar ışığın ve rengin nasıl işleneceğini etkiler. Çeşitli film malzemeleriyle denemeler yaptıkça, özelliklerine daha aşina hale gelirsiniz ve sonunda bunları kendi yararınıza kullanmayı öğrenirsiniz.

    Fotoğraf: Tony Webster

    Herhangi bir film türünde mevcut olan kimyasallar hassasiyet bakımından değişir. Bu nedenle, bazı filmler dijital görüntülerle neredeyse ayırt edilemez keskin fotoğraflar oluşturma eğiliminde iken bazıları ise hafif renkler ya da karşıt görüntüler üretir.

    Fotoğraf: Nathan Anderson

    Filmi oluşturan kimyasalların yanı sıra, geliştirme süreçleri de pozlama ve renk yoğunluğunu değiştirebilir. Günümüzde hala kullanılmakta olan en popüler geliştirme süreci türleri, renkli filmler için E-6 ve renkli negatifler için C-41'dir. Bazı fotoğrafçılar, çapraz işleme olarak bilinen bir yöntemde yüksek doygunluk ve karşıtlık oluşturmak için E-6 kimyasalları içeren C-41'ler ya da tersini geliştirirler.

    Fotoğraf: Camille Minouflet

    Denediğiniz filmlerin özelliklerini daha iyi tanıdığınızda, hangi durumlarda hangi filmleri kullanacağınıza karar verebileceksiniz. Örneğin, Kodak Portra ya da Ektar'ı ten rengini mükemmel bir şekilde oluşturduklarından dolayı portre için mükemmel olduklarını tecrübe edebilirsiniz. Doğa fotoğrafçılığı yapmayı planlıyorsanız, yüksek karşıt içeren ortamlarda iyi performans gösterdiğini bildiğiniz için Fujifilm Velvia ya da Provia'yı kullanmaya karar verebilirsiniz. Ne kadar çok film kullanırsanız, nasıl çalıştıkları hakkında o kadar çok şey öğrenirsiniz.

    06. Film ile, sizin için ne saklandığını asla bilemezsiniz

    Fotoğraf: Akio Takemoto

    Filmleri yaşlanan kameralarla birleştirdiğinizde, kötü pozlanmış görüntüler, vinyetler, çift pozlamalar, ışık sızıntıları ve diğer birçok "soruna" eğilim göstermeye başlarsınız. Bu kötü haberler gibi görünebilir, ancak kötü kameralar ya da filmler kasıtlı olmasa da şaşırtıcı derecede güzel sanat eserleri meydana getirir.

    Fotoğraf: Nick Page

    Bu "mutlu kazalar" (bazı fotoğrafçıların dediği gibi) dijital bir kamerayla asla elde edilemez. Elbette, fotoğraflarınızı dijital olarak ışık sızıntıları ve vinyetler oluşturacak şekilde düzenleyebilirsiniz, ancak aynı değildir. Kasıtlı manipülasyonlar, istemeden yaratılan otantik etkileri asla alt edemez.

    Fotoğraf: Gina Pina

    Bazı fotoğrafçılar mutlu kazalara takıntılı olabilirler, hatta bu istenmeyen etkileri Diana ve Holga gibi kameralar kullanarak etkin olarak ararlar. Pozlama sorunları ve güvenilmezlikleriyle ünlü olan Diana ve Holga, oluşturdukları gerçeküstü etkiler nedeniyle birçok sanatçı arasında oldukça popülerdir.

    Fotoğaf: Pat Padua. Yumuşak odak, ışık sızıntıları ve vinyet sorunlarını gösteren tipik bir fotoğraf

    Bunları elde edebilirseniz, süresi geçmiş filmlerle çekim yapmak size beklenmedik biçimde güzel görüntüler de sağlayabilir. Birçok film rulosu süresi dolduktan yıllar sonra kullanılabilir durumda kalır ve her biri birbirinden farklı olarak bozunduğundan, bir çekim hiç aynı olmaz. Film rulosu yaşlandıkça, renk atmaları ve netlik eksikliği onları bastıktan sonra fotoğraflarınızda görünebilir ve bu da çekimlerinizi benzersiz kılabilir.

    Fotoğraf: Khanh Hmoong. Kodak Color 400 ile çekildi (süresi dolmuş)

    07. Film fotoğrafçılığı sanatsal bir arayışa dönüştürülebilir

    Birçok piyanist, eski piyanoların müzik çalma biçiminden dolayı hala analog klavyeleri dijital klavyelere tercih etmektedir. Bazı fotoğrafçılar fotoğrafçılıkta aynı duyguyu hissediyorlar.

    Fotoğraf: Benjamin Combs
    Sonuçlar olağanüstü olduğu sürece bir cihazın sınırlı özelliklere sahip olması umurlarında olmuyor. Farklı analog kamera, film ve düzenleme türleriyle, ortaya çıkan şey çoğu zaman çok farklı ve tekrar edilemez oluyor. Ürettikleri belirgin grenli görünüm, dijital kameraların temiz ve keskin görüntülerinden daha fazla kişilik sunmaktadır.

    Fotoğraf: Michelle Spencer

    Bazı fotoğrafçılar için yöntem sonuçtan daha önemlidir. Birçoğu "tutku projelerini" elde etmek için film kullanıyor, çünkü dijitalden daha fazla çalışma gerektiriyor. Fotoğrafları kendi elleriyle oluşturduklarından, daha ilgili ve kişisel bir süreç içinde bulunuluyor.

    08. Filmin geleceği belirsiz

    Fotoğaf: Marc Mueller
    Geçtiğimiz birkaç yılda Polaroid, Fujifilm Instax ve Kodak'ın Ektakrom'unu içeren birçok ikonik filmin yeniden canlanması, insanların filmin hala hayatta ve iyi olduğunu düşünmesini sağladı. Gerçekte, düşüşü, özellikle son birkaç yılda, çok fazla yavaşlamadı.

    Fotoğraf: Klaus Tan

    Filmleri kitlelere yeniden ulaştırma çabalarına rağmen, büyük film şirketleri her yıl film stoklarını azaltmaya devam ediyor çünkü artık yeterince insan onları satın almıyor. Mağazalarda bu kameraları bulmak ve onları işleyen fotoğraf laboratuvarlarına erişmek zorlaşıyor.

    Fotoğraf: Christopher Burns

    Gerçek şu ki, film fotoğrafçılığı yeniden doğmasına rağmen zorlu bir savaşla karşı karşıya kalmaya devam ediyor. Filmin ne kadar yaşayacağını kimse bilmiyor, bu yüzden hala şansınız varken tadını çıkarabilirsiniz.

    Fotoğraf: Angelina Litvin

    Hiç şüphesiz, film fotoğrafçılığı, dijitalden çok daha zor. Pek çok insan, bir film fotoğrafı oluştururken gerçekleşen süreci görünce cesareti kolayca kırılıyor, ancak filmi kullanmanın asıl amacı hata yapmak ve onlardan ders almaktır. Kameranızın sizin için karar vermesine izin vermek yerine her şeyi kendinizin düşünmesini sağlar. İlk başta korkutucu görünebilir, ama ondan çok şey öğrenebilirsini.

    Öyleyse dışarı çıkın ve analog çekmeyi deneyin. Deneyimlediğinizde daha iyi bir fotoğrafçı ortaya çıkacaktır.

    © Chad Verzosa
  • YOUTUBE KANALIMI ZİYARET EDİN

    Youtube'da seslendirdiğim şiirleri paylaşıyorum. Youtube kanalıma da abone olursanız sevirim.

    Video Of Day

    ADRES

    Kağıthane/İstanbul

    EMAIL

    omersalihgul@gmail.com
    omersalihgul@hotmail.com