Son günlerde herhalde izlediğim en ilham verici filmlerden biri olan 2016 ABD yapımı dram türünde bir film olan Hidden Figures ya da Türkçesiyle Gizli Sayılar filmiyle ilgili yorumumu sizlerle paylaşmak istiyorum.
Hikaye, Kathrine'in küçüklüğündeki müthiş matematik zekasının bir örneğiyle başlıyor. Ardından NASA'daki matematikçi/hesaplayıcı işiyle devam ediyor. Kathrine'e eşlik eden 2 iş arkadaşı daha var: Dorothy ve Mary. Bu üç adet siyahi kadın, işlerinde oldukça uzman ve akıllılar. Ancak 1960 Amerikası söz konusu olduğu için birçok renk ayrımcılığı yaşanıyor. Siyahi kadınlar için tuvalet, kahve makinesi, üniversite, okul... Her alanda siyah ve beyaz ayrıcalığı var. Bu yüzden bu üç kadın açısından çok fazla olumsuzluklar söz konusu.
Film birbirleriyle uyumlu birçok konuyu kapsıyor. Irkçılık, kadın-erkek eşitsizliği ve buna bağlı olarak eğitim ve iş hayatındaki eşitsizlikler gibi. Yani 2 saat boyunca birçok farklı durumdan bu üç kadının birbirinden zor durumla nasıl başa çıktığını izliyoruz.
Bu film bir başarı hikayesi ve gerçek bir hikaye. Sanırım en önemli nokta bu. Bu üç adet kadının NASA tarafından ilk astronotlarını uzaya göndermesinde göze çarpmayan ama çok önemli bir görev üstlendiğini görüyoruz. Hani bazıları der ya; neden hiç bilim kadını yok? İşte tam olarak bu filmi cevap olarak verebilirsiniz. Çünkü birçok sebepten dolayı kadının bilim ve mühendislik alanında sesi maalesef duyulmuyor. Bu film bunu çok güzel kanıtlamış oldu.
Bana kalırsa herkesin izlemesi gereken bir film. Ama özellikle mühendislik okuyan veya mühendis kadınların izlemesi lazım. Müthiş bir ilham kaynağı.
Filmin beni etkileyen çok fazla yanı var ama en beğendiğim iki repliği sizinle paylaşmak istiyorum.
Mary, mühendislik eğitimini siyahi bir kadın olduğu için alamıyordu ve bunun için hukuki yollara başvurduğu zaman yargıçla şöyle bir diyalog geçmişti;
"Siz ilk olmanın ne demek olduğunu bilirsiniz. ABD Silahlı Deniz Kuvvetlerinde ilk kez siz hizmet verdiniz. İlk kez üniversiteye siz gittiniz. İlk devlet hakimi sizsiniz. NASA'da mühendis olmayı planlıyorum. Ancak bunu, beyazlar için olan üniversitede ders almadan yapamam. Cildimin rengini değiştiremem. Bu yüzden ilk olmaktan başka seçeneğim yok."
Kathrine Uzay Görev Hesaplamalarını departmanına geçtiğinde departmanda ona uygun siyahi kadın tuvaleti olmadığı için eski departmanındaki tuvaleti kullanıyordu. Bu da uzun zaman alıyordu ve müdürü ona nereye gittiğini sorduğunda şöyle bir cevap vermişti;
"Bu binada siyahi kadınlar için tuvalet yok. Yarım mil uzakta olan West Campus dışında hiçbir binada yok. Bunu biliyor muydunuz? Kendimi rahatlatmak için Timbuktu'ya yürümek zorundayım. Bisikletlerden birini kullanmama izin yok. Eteklerim diz altı olmak zorunda ve topuklu ayakkabı giymek zorundayım. Ve sadece basit mücevherler... O da yalnızca inci. Gece gündüz köpek gibi çalışıyorum ama inci kolye alabilecek parayı ödemiyorsunuz. Hiçbirinizin dokunmak istemediği kahve makinesini kullanmak zorundayım."
Buraya da trailer videosunu bırakıyorum eğer ki merak ediyorsanız:
Sizin de izlediğiniz bir film ise yorumlarınızı merak ediyorum.
Keyifli seyirler!