Akıl her şeyi yaratacak kadar mucizevi, her şeyi yıkacak kadar da tehlikelidir .
Saat sabahın beşi, tarih 11 Haziran 1956. Dünyanın en önemli matematik dehalarının yetiştiği N Üniversitesi'nin unutulmaz isimleri arasına girmiş, on yıl boyunca matematik bölümünün yıldızı olan ve yapay zekânın (bilgisayarın) gelecekteki mucidi olarak görülen Jinzhen, geri dönemediği gizemli bir yolculuğa çıkar...
Sevgili Jinzhen,
Şifreler çok hassastırlar, onlara dokunan insanları sımsıkı sararlar… Bir hapishane mahkûmiyetidir; öyle ki, seni karanlık kuyuya atıp orada unutmalarını tercih edersin. Bana kulak ver ve geri dönme şansın varsa bunu hemen kullan. En küçük bir şans bile verilse kabul et. Şayet geri dönmen imkânsızsa şu nasihatimi unutma: İstediğin şifre üzerine yoğunlaş, ama asla ve asla MOR üzerinde çalışma!(Tanıtım Bülteninden)
Bu kitabı haziran ayının sonunda, temmuzun başında gibi bir zamanda okumaya başladım. Ama elimde o kadar süründü ki... Yaz okulu sebebiyle ders de çalışmam gerektiği için vakit aldı ama asıl sebep kitabı anlamak yorucu. Üslubu ağır olmasından kaynaklanmıyor, çeviriyle alakalı olduğunu düşünüyorum. Sonuçta Çince-İngilizce-Türkçe şeklinde olduğu için mutlaka edebi kayıplar yaşanıyor. Bu da anlamayı güçleştiriyor.
Konusunun kriptoloji olması ve kitap kapağı çok çekici. Orijinal kitap kapağından daha güzel bir kapak tasarımı yapmışlar, tebrik ediyorum.
Biraz da konusundan bahsedeyim. Ünlü matematikçi Rong Jinzhen'in hayatından bahsediyor. Küçüklüğünden beri aile ortamı tatmamış bu küçük çocuk o kadar zeki ki günümüzde var olan matematik formüllerini hiç bilmeden ve kimseden yardım almadan bulabiliyor. Bunu fark eden Genç Lillie ona N Üniversitesi'nde eğitim almasını söylüyor ve diğer öğrencilerden yaşça küçük olmasına rağmen onlarla birlikte matematik eğitimi alıyor. Bu üniversite matematik dehalarını yetiştirmekle meşhur. Böylelikle Jinzhen hayatını değiştirecek insanlarla tanışıyor ve yapay zeka alanında bir öğretmeni tarafından araştırmalara başlıyor. Bu konuda kendini iyi bir şekilde geliştirmesine rağmen devleti için kriptoloji çalışmalarına başlıyor. Ancak bu sıralar ülkenin durumu da karışık. Japonya ile savaş söz konusu. Ve kriptolojiyle tanışmasıyla nasıl bir dehanın deliye dönüştüğünü görmüş oluyoruz.
Konusu anlayacağınız gibi gerçek hikaye. Yazar bu kişiden nasıl haberdar olduğunu ve nasıl onu konu olarak kitap yazdığını son bölümde açıklıyor. Ancak tamamlanması 10 yılı buluyor.
Kitabı yorumlayacak olursam söyleyeceğim ilk şey: Daha iyi olabilirdi! Çünkü hem gerçek hikaye hem kriptoloji. Mükemmel bir eser ortaya çıkabilirdi. Bazı gereksiz yerler de vardı kitapta. Mesela ilk bölümde verilen, ileride hiçbir anlam teşkil etmeyecek karakterler hakkında okumamıza ne gerek vardı? Yazar biraz kurgu da katmak istemiş sanırım.
Şifrelerin çözümlenmesine keşke biraz daha yer verilseydi diye düşünüyorum. Nasıl çözüldüğü, şifre örnekleri bulunsaydı kriptoloji hakkında daha fazla bilgiye sahip olabilirdik. Ancak bu şifrelerin kırılması, kitabın yazılmasından çok önce olduğu için ve bu konuyla alakalı bilgilere sahip olan insanlar hayatta olmadığı için yer verilmemiş olabilir veya gizli devlet bilgileri içerdiği için de olabilir, yazar bunlara hiç yer vermemiş.
Kitabı genel anlamda beğendim. Farklı türde, farklı bir anlatımı olan kitapları okumak isteyen kitap kurtları için bir alternatif olabilir.
Ayrıca Mai Jia, Deşifre Deha'nın devamı olan bir kitap daha çıkarmış. Rüzgarı Dinleyenler Birim 701 adında bir kitap. Açıkçası elimde okuyacak bir şey kalmamışsa ve indirime denk gelmişse alıp okuyabilirim ancak heyecanla okumayı bekleyeceğim bir kitap değil diye tahmin ediyorum.
Kitapla ilgili puanım: 3/5
Hepinize keyifli okumalar!